Temsil ağırlama amaçlı yemek faturalarında yer alan bedellerin gider yazılıp yazılmayacağı ile ödenen KDV nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı   :   39044742-130[29]-413980                          Tarih   :   01.11.2017 

Konu   :   Temsil ağırlama amaçlı yemek faturalarında yer alan bedellerin gider yazılıp yazılmayacağı ile ödenen KDV nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; firma yöneticisinin temsil ve ağırlama amaçlı aldığı yemek faturalarında toplam tutar ve “KDV dahil” ibaresinin yer aldığı belirtilerek, faturada ayrıca hesaplanmayan KDV tutarının iç yüzde yöntemi uygulanmak suretiyle hesaplanarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safı kazancın tespitinde indirilebileceği belirtilmiştir.

 

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir Vergisi Kanununda ve Kurumlar Vergisi Kanununda sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denebilir. Yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması ve işin önemi ölçüsünde yapılması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

 

Bu itibarla, Şirketinizin temsil ve ağırlama gideri olduğu belirtilen yemek harcamalarının, iş ile ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması, kişisel ihtiyaçlar kapsamında keyfi olarak yapılan harcamalar olmaması şartıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

– 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

 

– 29/1 inci maddesinde; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri,

 

– 29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

 

– 30/d maddesinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirilemeyeceği,

 

– 34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

hüküm altına alınmıştır.

 

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde; temsil ve ağırlama giderleri kapsamında şirketinize fatura edilen yemek bedeline ilişkin KDV’nin, söz konusu yemek giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilen giderlerden olması koşuluyla indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

2020-02-26T17:16:07+00:00