T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 51421814-130[12-2016/159]-7192 Tarih : 27.01.2020
Konu : Yurt dışında mukim firmalara verilen reklam hizmetinin vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, internette web sayfası üzerinden yurt dışındaki yabancı firmalara reklam hizmeti verdiğiniz, reklam hizmeti verdiğiniz yabancı şirketlerin reklamlarına tıklanma sayısına göre gelir elde ettiğiniz, ayrıca web sayfanıza üye olan yurt dışında yaşayan yabancı uyruklu vergi mükellefi olmayan gerçek kişilere reklamları tıklamaları karşılığında ödemeler yaptığınız belirtilerek, söz konusu reklam hizmetinin vergilendirilmesi hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
– 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış,
– 38 inci maddesinde de; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, anılan Kanunun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde, ”Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, internet web sayfası üzerinden vermekte olduğunuz reklamcılık faaliyetinden dolayı yurtdışı mukim firmalar tarafından adınıza yapılan ödemelerin ticari kazancınıza dahil edilmek suretiyle vergilendirilmesi gerekmekte olup, yürütmekte olduğunuz reklamcılık faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde belirtilen faaliyet alanlarından olmaması nedeniyle bu faaliyetten elde edilen kazancın anılan madde kapsamında gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
– 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
– 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
– 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,
– 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
– 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
– 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanması gerektiği
hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-2.1.) bölümünde hizmet ihracına yönelik olarak;
– Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığının, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edileceği,
– Hizmetten yurt dışında faydalanılmasında kastın, Türkiye’de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgisinin olması, Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin bulunmaması olduğu
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, yurt dışında mukim olan firmalara internet web sayfası üzerinden verilecek olan reklam hizmeti, yukarıda sayılan şartların birlikte sağlanması halinde hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmete ait faturada katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Öte yandan, yurt dışında mukim firmalara sunduğunuz reklam hizmetinin istisna kapsamında olması halinde, bu hizmete ilişkin yurt dışında yerleşik vergi mükellefi olmayan kişilerden aldığınız tıklanma hizmeti KDV’nin konusuna girmeyecektir.
Ancak, yurt dışında mukim olan firmalara sunduğunuz reklam hizmetinden Türkiye’de faydalanılması halinde, vermiş olduğunuz bu hizmet genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacak ve ayrıca yurt dışında yerleşik vergi mükellefi olmayan kişilerden aldığınız tıklanma hizmeti nedeniyle yaptığınız ödemeler üzerinden de genel oranda (%18) KDV hesaplanması ve sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.