Anonim ve Limited Şirket ortaklarını bekleyen haciz tehlikesi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 11.05.2016 tarihli kararına kadar Anonim ve Limited Şirket ortaklarına, ortağı oldukları şirketlerin üçüncü kişilere olan borçları nedeniyle şahsi mal varlıklarına yönelik haciz ihbarnamesi gönderilemiyor ve şahsi mal varlıkları haczedilemiyordu.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 329 ve madde 573′ e göre şirket ortaklarının sorumlulukları sadece şirkete karşı idi. Bu maddeler halen yürürlükte olup anonim ve limited  şirket ortaklarının sorumlulukları sadece şirkete karşıdır.

Peki Yargıtay’ın 11.05.2016 tarihinde vermiş olduğu karar ile  “borçlu şirketin hak ve alacaklarının haczi için şirket ortağına İcra İflas Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilebileceği “  ne anlama geliyor.

Yargıtay bu kararı ile, şirketten alacaklı olanların şirketten tahsil edemedikleri alacakları için,  alacaklısı oldukları şirkete borçlu olan ortakların şahsi mal varlığının haczedilebileceğini söylüyor.

Yani şirkete sermaye ödeme dahil hiçbir borcu bulunmayan ortakların şahsi mal varlıklarının şirketin borcu nedeniyle haczedilebilme tehlikesi bulunmamaktadır.

Konuyu özetlersek ;

Şirket ortağı, şayet ortağı olduğu şirkete karşı borçlu ise, şirket alacaklısı olan gerçek veya tüzel kişiler şirketten tahsil edemedikleri alacakları için şirkete borçlu olan şirket ortağına haciz yazısı gönderebilir ve bu tutarı şirket ortağının şahsi mal varlığından tahsil edebilirler.

Ortağı olduğu şirkete borcu olanların  2016 dan itibaren şahsi mal varlıklarının haczedilebilme olasılığını akıllarından çıkarmamalarında fayda var.

Anonim ve Limited Şirket ortaklarının şirketlerine olan borçları genel olarak;

  • Ödenmemiş sermaye,
  • Şirket hesaplarından para çekme,
  • Şirketten mal veya hizmet alımı nedeniyle borçlanma,
  • Şirket alacaklarının ortak tarafından tahsil edilmesi,
  • Ortağın şahsi borçlarının şirket tarafından ödenmesi,

gibi nedenlerle oluşmaktadır.

Yine uygulamada sıkça rastlanılan, cari hesap mutabakatları sırasında tespit edilemeyen veya tespit edilmesi için uğraşılmayan alacaklar, kayıtların tutturulması gibi son derece geçersiz bir gerekçeyle  “131- Ortaklardan Alacaklar” hesabına kaydedilmektedir.

Bu muhasebe kaydı, ortağı şirkete karşı borçlu duruma düşürmekte olup şirket ortağının mizan, muavin ve yevmiye defterlerini incelemeden şirkete karşı borçlu durumda olduğunu fark edebilmesi mümkün olmayacaktır.

Hesapların tutturulması adına sadece basit bir muhasebe kaydı gibi görülen bu tutarlar nedeniyle şahsi mal varlıklarınız haczedilebilir.

Şirket ortaklığınız var ise belirli aralıklarla şirketinize karşı sizi borçlandıran muhasebe kayıtları yapılıp yapılmadığını kontrol etmeniz ya da muhasebe ve denetim mesleğinde uzmanlaşmış kişi veya kurumlara kontrol ettirmeniz ilerde sizi büyük dertlerden kurtaracaktır.

Zira,  bilmediğiniz, üstelik gerçeğe dayanmayan ve sizi ortağı olduğunuz şirkete borçlu gösteren bu tür kayıtlar nedeniyle banka hesaplarınız, eviniz, arabanız haczedilebilir. Gerçek bir borcunuz olmadığını ispat etmeniz ise aylar hatta yıllar sürecektir.

Şayet ortağı olduğunuz şirkete gerçekten borçlanmış iseniz, şirketinizin piyasaya olan ve ödemediği borçları nedeniyle şahsi mal varlığınızın bu borç tutarı kadar tehlikede olduğunu bilmelisiniz.

Bu yazıda “Şirket Borcu” ile şirketin Kamu borcu dışındaki borçları kastedilmektedir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Limited Şirket ortakları ve Anonim Şirketlerin Kanuni Temsilci sıfatı taşıyan ortaklarının sorumluluğu bu yazının konusu dışındadır.

 malidenge a.ş / abk / 25.03.2017

Yararlanılan kaynakların açık dökümleri ;

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu

MADDE 329- (1) Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.

(2) Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur.

MADDE 573- (1) Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.

(2) Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

 

İcra İflas Kanunu (İİK) 89. Madde Metni

Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında:

İİK Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965 – 538/49 md.)

Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahküm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder. Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.

(Değişik yedinci fıkra: 2/7/2012-6352/18 md.) Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür. Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harc ve resme tabi değildir.

Bu madde hükmü,memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.

 

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU                          2014/12-1078 K. 2016/600 T. 11.05.2016

  • ŞİRKET ORTAĞININ BORÇLU ŞİRKETİ YÖNÜNDEN 3. KİŞİ KONUMUNDA BULUNMASI ( Haciz İhbarnamelerinin Gönderilmesine İlişkin Kararın Kaldırılması Şikayetinin Reddi Gerektiği – Limited Şirket Tüzel Kişiliğinin Şirket Ortağından Mal Hak ve Sermaye Alacağı İle Diğer Alacaklarının Bulunması Halinde Bu Alacak Kalemlerinin Şirketin Şahsi Alacaklıları Tarafından Haczedilebileceği )
  • HACİZ İHBARNAMELERİNİN GÖNDERİLMESİ KARARININ KALDIRILMASINI ŞİKAYET ( Limited Şirket Ortağının Borçlu Şirketi Bakımından 3. Kişi Sayılacağı – Şirketin Ortağından Alacağının Bulunması Halinde Şirket Ortağı Şikayetçiye 89/1 Haciz İhbarnamesi Gönderilmesinde Yasaya Uymayan Bir Yön Bulunmadığı/Mahkemece Şikayetin Reddi Gerektiği )
  • LİMİTED ŞİRKETİN ORTAĞINDAN ALACAKLARI ( Mal Hak ve Sermaye Alacağı İle Diğer Alacaklarının Bulunması – Şirket Ortağının İİK. Md. 89 Uyarınca Borçlu Şirketi Yönünden 3. Kişi Sayıldığı/Bu Alacak Kalemlerinin Şirketin Şahsi Alacaklıları Tarafından Haczedilebileceği)
  • SERMAYE ALACAĞININ HACZİ MÜMKÜN OLDUĞU ( Limited Şirket Ortağının Haciz İhbarnamelerinin Gönderilmesine İlişkin Kararın Kaldırılması Şikayeti – Şirket Ortağının Borçlu Şirketi Tüzel Kişiliğine Karşı 3. Kişi Sayılacağı/Borçlu Şirketin Şirket Ortağındaki Sermaye Alacağının Haczine Engel Yasal Bir Düzenleme Bulunmadığı/Haciz İhbarnamesi Gönderilebileceği )
  • ŞİKAYET ( Limited Şirket Ortağının Haciz İhbarnamelerinin Gönderilmesine İlişkin Kararın Kaldırılması İstemi/Şirket Ortağının Borçlu Şirketi Bakımından 3. Kişi Sayılacağı – Şirket Tüzel Kişiliğinin Şirket Ortağından Mal Hak ve Sermaye Alacağı İle Diğer Alacaklarının Bulunması Halinde Bu Alacak Kalemlerinin Şirketin Şahsi Alacaklıları Tarafından Haczedilebileceği/Şikayetin Kabulü Doğru Olmadığı )

2004/m.89

6102/m.124,125,128

ÖZET : Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şirket ortağının, İİK’nun 89. maddesi uyarınca, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılıp sayılamayacağı, buradan varılacak sonuca göre şirket ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Limited şirketlerde, şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine sermaye koyma borcu olması, şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağında mal, hak ve alacağının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflâs Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şirket ortağı, şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumundadır. Şirket borçlarından dolayı kural olarak ortaklık tüzel kişiliğinin sorumlu olması, ortağın, ortaklık tüzel kişiliğine göre üçüncü kişi sayılıp sayılmaması ile ilgili değildir. Ortak, şirket tüzel kişiliğine göre üçüncü kişidir ve ortaklığın, ortaklardan alacağının bulunması halinde, şirket alacaklıları, şirket ortağına bu alacaklar için üçüncü kişi sıfatıyla haciz ihbarnamesi gönderebilir.

Şikayetçi, dava dışı borçlu Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu sabit olduğundan şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağından mal, hak ve sermaye alacağı ile diğer alacaklarının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflâs Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şikayete konu olayda şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumunda bulunması sebebiyle bu hacze yönelik şikayetin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

DAVA : Taraflar arasındaki “şikayet” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince talebin reddine dair verilen 31.05.2013 gün ve 2013/291 E., 2013/367 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.11.2013 gün ve 2013/27847 E., 2013/36197 K. sayılı ilamı ile;

“… Alacaklı şirket tarafından borçlu S… Köy Tarım ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçi Ali H. Y.’a borçlu şirketin borcundan dolayı haciz ihbarnamesi gönderildiği, şikayetçi üçüncü kişinin İcra Mahkemesi’ne şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, kendisinin borçlu şirketin ortağı olduğunu, bu nedenle 3. kişi sayılamayacağını, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini belirterek haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibi borçlusu S… Köy Tarım ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi olup, adı geçen borçlu şirket hakkında takibin kesinleşmesi sebebi ile şikayetçi şirket ortağına İİK’nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Anılan maddede takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilmesi öngörülmüştür. Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağı, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağından gönderilen haciz ihbarnamesi bir hukuki sonuç doğurmaz.

O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…”,

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İstek, üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkindir.

Şikayetçi vekili; alacaklı tarafından dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyasından gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin müvekkiline 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin borçlu şirketin ortağı olduğunu, şirket ortaklarının şirkete göre 3. kişi sıfatını taşımadığını, şirket ortağına haciz ihbarnamesi tebliğ edilemeyeceğini belirterek şikayetin kabulü ile müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Karşı taraf – alacaklı vekili; yargılama sırasında şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ortakların borçlu şirkete olan sermaye borcunun, şirket iç ilişkisi olması nedeniyle haczedilmesinin, diğer bir anlatımla bu borcundan dolayı üçüncü şahıs sayılamayacaklarından birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasal dayanağı bulunmamakta ise de, dava konusu icra takibinde, şikayetçinin borçlu şirkete sermaye borcu nedeniyle haciz ihbarnamesi gönderilmediği, ortağın borçlu şirkete olan şahsi borçlarının haczedilmesinin mümkün olduğu, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuş, mahkemece; önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme hükmünü şikayetçi vekili temyize getirmiştir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şirket ortağının, İİK’nun 89. maddesi uyarınca, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılıp sayılamayacağı, buradan varılacak sonuca göre şirket ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Bu aşamada, öncelikle somut uyuşmazlığa etkili olan kurum ve kavramların açıklanmasında yarar vardır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacaklarının haczi, İcra ve İflâs Kanununun 89. maddesinde düzenlenmiştir. Üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilebilmesinin ön şartı ise, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacaklarının haczine karar verilebilmesi için alacaklının talebi yeterlidir. Talebi alan icra memuru, alacaklının bildirdiği üçüncü kişide bulunan hacze konu malın niteliklerini açık bir şekilde belirleme olanağı bulunmadığından, talep doğrultusunda üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesi kararı vermektedir.

Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacakları da borçlunun malvarlığı kapsamında kabul edilmektedir. İcra ve İflâs Kanununun 89. maddesindeki düzenleme sayesinde, alacaklı, borçlunun üçüncü kişideki alacak, hak ve taşınır mallarının haczini isteyerek alacağına kavuşma imkânına sahip olacaktır. Borçluya karşı takibe geçmiş olan alacaklı, üçüncü kişilerdeki bu malvarlığını haczettirebilecektir.

Şirket borcundan dolayı, şirketin ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği hususuna gelince, sermaye şirketleri, üçüncü kişilere karşı malvarlıklarıyla ve birinci derecede sorumludur. Ortakların, şirket alacaklılarına karşı ikinci derecede sorumlu olup olmayacakları, şirketin tipine göre değişir.

Limited şirketlerde, şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine sermaye koyma borcu olması, şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağında mal, hak ve alacağının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflâs Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şirket ortağı, şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumundadır. Şirket borçlarından dolayı kural olarak ortaklık tüzel kişiliğinin sorumlu olması, ortağın, ortaklık tüzel kişiliğine göre üçüncü kişi sayılıp sayılmaması ile ilgili değildir. Ortak, şirket tüzel kişiliğine göre üçüncü kişidir ve ortaklığın, ortaklardan alacağının bulunması halinde, şirket alacaklıları, şirket ortağına bu alacaklar için üçüncü kişi sıfatıyla haciz ihbarnamesi gönderebilir (Uyar, Talih: İcra ve İflas Kanunu Şerhi, 2006, s. 7603; Ayhan, Rıza: Limited Şirketlerde Ortakların Sorumluluğu, İstanbul 1992 s. 55; İyilikli, Ahmet Cahit: Borçlunun Üçüncü Kişilerdeki Mal, Hak ve Alacaklarının Haczi, Ankara 2011 s. 177- 178).

Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; alacaklı tarafından dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu şirketin ortağı olan şikayetçi Ali H. Y.’a 26.08.2010 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, birinci haciz ihbarnamesinin 31.08.2011 tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçinin haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmemesi nedeniyle 03.03.2011 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin de 11.03.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen şikayetçi tarafça itirazda bulunulmadığı, bunun üzerine şikayetçiye 13.08.2012 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği, bu aşamadan sonra şikayetçinin, eldeki şikayet kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şikayetçi Ali H. Y.’ın dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu sabit olduğundan şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağı Ali H. Y.’dan mal, hak ve sermaye alacağı ile diğer alacaklarının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflâs Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şikayete konu olayda şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumunda bulunması sebebiyle bu hacze yönelik şikayetin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, sermaye koyma borcunun şirket ile ortak arasındaki iç ilişkiden kaynaklandığı, sermaye koyma borcu yönünden şirket ortağının şirkete göre üçüncü kişi sayılamayacağı ve şirket ortağına sermaye koyma borcundan dolayı haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, ancak ortakların, şirkete şahsi borçları bulunması halinde, şirket ortağına İcra ve İflâs Kanunu 89/1’e m. dayalı haciz ihbarnamesi çıkarılabileceği gerekçesiyle direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü savunulmuşsa da yukarıda açıklanan nedenlerle bu görüşler Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere uygun değerlendirme yapılarak, şikayetçinin şirkete göre 3. kişi konumunda olduğu, şirkete olan borçlarından dolayı haczin mümkün olduğu ve haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi ile bu kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun olup direnme kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.05.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

 

T.C.

YARGITAY

  1. HUKUK DAİRESİ    2016/1954 K. 2016/15638 T. 02.06.2016 

* ŞİRKET ORTAĞINA 89/1 HACİZ İHBARNAMESİ GÖNDERİLEBİLECEĞİ / YARGITAY’CA İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİĞİ (Haciz İhbarnamelerinin İptali – Dairece Daha Önce İİK. Md. 89 Açısından Şirket Ortağının Şirket Yönünden 3. Kişi Kabul Edilmediği/İçtihat Değişikliğine Gidilerek Şirket Hakkında Borçlu Sıfatıyla Yapılan İcra Takibi Nedeniyle Borçlu Şirketin Hak ve Alacaklarının Haczi İçin Şirket Ortağına İİK. Md. 89 Uyarınca Haciz İhbarı Gönderilebileceği)

* BORÇLU ŞİRKET YÖNÜNDEN ŞİRKET ORTAĞININ 3. KİŞİ SAYILACAĞI (Haciz İhbarnamelerinin İptali – Dairenin Şirket Ortağı Borçlu Şirket Yönünden 3. Kişi Sayılamayacağından Şirket Ortağına 89/1 Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği Görüşünde İken 11.05.2016 Tarihinde Verilen HGK.2014/12-1078 Esas Numaralı İçtihadı Doğrultusunda Değişen İçtihadına Göre Şirket Ortağının Borçlu Şirket Bakımından 3. Kişi Sayılacağı/Şirket Ortağı Şikayetçilere 89/1 Haciz İhbarnamesi Gönderilmesinin Yasaya Uygun Olduğu)

* ŞİRKETİN HAK VE ALACAKLARININ HACZİ (Şirket Hakkında Borçlu Sıfatıyla Yapılan İcra Takibi Nedeniyle Borçlu Şirketin Hak ve Alacaklarının Haczi İçin Şirket Ortağına İİK. Md. 89 Uyarınca Haciz İhbarı Gönderilebileceği – Şirket Ortağının İİK. Md 89 Uygulamasında Şirket Açısından 3. Kişi Sayılacağı)

* İCRA VE İFLAS KANUNU MD. 89 UYGULAMASINDA ŞİRKET ORTAĞI (Şirket Açısından 3. Kişi Sayılacağı – Şirket Hakkında Borçlu Sıfatıyla Yapılan İcra Takibi Nedeniyle Borçlu Şirketin Hak ve Alacaklarının Haczi İçin Şirket Ortağına 89/1 Haciz İhbarnamesi Gönderilmesinde Yasaya Uymayan Bir Yön Bulunmadığı)

2004/m. 89

6102/m. 124, 125, 128

ÖZET : Hukuk Genel Kurulu’nun, 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 esas, 2016/1600 karar sayılı kararında, şirket ortağının İİK.nun 89. maddesi uygulamasında, şirket açısından 3.kişi sayılacağı ve şirket hakkında borçlu sıfatıyla yapılan icra takibi nedeniyle borçlu şirketin hak ve alacaklarının haczi için şirket ortağına İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilebileceği kabul edilmiştir.

Dairece, daha önce İİK.nun 89. maddesi açısından şirket ortağının, şirket yönünden üçüncü kişi kabul edilmemekte ise de anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir.

O halde şirket hakkında yapılan icra takibi nedeniyle şirket ortağı olan şikayetçiye İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında kira sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen kira parasının tahsili ve tahliye istemli adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı; şikayetçiler vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, şikayetçilerin ortağı olduğu takip borçlusu E… A… Otelcilik Turizm Ticaret Limited Şirketi aleyhine yapılan takipte, şikayetçilere İİK’nun 89. maddesi gereği haciz ihbarnamesi gönderildiğini, oysa şirket ortaklarının borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağını ileri sürerek 02.03.2015 tarihli haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.

İİK’nun 89. maddesine göre, hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

6102 sayılı TTK’nun 124. maddesinde limited şirketlerin sermaye şirketi olduğu, aynı Kanunun 125. maddesinde ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, bu Kanunun 128. maddesinde ise her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu hükme bağlanmıştır.

E… A… Otelcilik Turizm Ticaret Limited Şirketi’nin borcu için 02.03.2015 tarihinde düzenlenerek 3. kişi sıfatı ile şikayetçilere gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin incelenmesinde; “Borçlu şirketin nezdinizde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları ile şirkete ödeme taahhüdünde bulunduğunuz ödemeniz gereken miktarın haczine karar verildiğinin” bildirildiği görülmektedir. Kural olarak, borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur. Diğer bir anlatımla bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunması şarttır. Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, TMK anlamında gerçek kişi olduğundan şirkete göre 3. kişi sayılır. TTK’nun yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür. Kaldı ki, borçlu şirketin, 3. kişi şirket ortağı nezdinde sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK’nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur.

Dairemiz; şirket ortağı, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağından şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, 11.05.2016 tarihinde verilen HGK’nun 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından 3. kişi sayılacağından şirket ortağı şikayetçilere 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmayıp mahkemece şikayetin reddine karar vermek gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

2018-10-10T07:31:46+00:00